BEYZA COŞKUN Ankara – Mustafa Çakır Boyalı, 60 yıllık saat tamircisi. Ankara Ulus’taki Talas Kuyumcular Çarşısı’nda 30 yıldır saat tamir eden Boyalı (72), bir metrekareden küçük dükkânında bozuk saatlere can veriyor. Mesleğe 12-13 yaşlarında başlayan Boyalı, “Ev sahibimiz saatçiydi. Bir akşam bize gelmişlerdi, ben de sokakta top oynuyordum. ‘Top oynayana kadar gelsin yanımda meslek öğrensin’ dedi. Böyle başladım” dedi. 29 yıl sanat okullarında eğitmenlik yapan Boyalı, “Ankara Kuyumcular Saatçiler Odası’nda saatçilere seminerler verdim. Ama şimdi saatçilik öldü. Ankara’da bu işi yapan çok az kişi kaldı. En küçüğü de benim dükkân” dedi.
‘Meslek sahibi olsunlar’
Her saatin parçasının birbirine uyumlu olmadığını belirten Boyalı, “Bazı saatlerin malzemesini bulmak zor oluyor. Bulunmayan parçaları tornada çektirmek zorundasın. Hassas şekilde çekerek bize o parçayı veriyorlar. Biz de onu takıp değerlen-diriyoruz. O da çok masraflı oluyor” diye konuştu. Boyalı, yeni nesil gençlere ise şu tavsiyede bulundu: “Bir meslek sahibi olsunlar. Okusunlar, okumasınlar demiyorum ama çocukluktan bir mesleği öğrenirlerse, ileride işsiz kalmazlar. Meslekleri olursa, benim gibi bir yer açar evlerine ekmek götürürler.”
‘Bu meslek artık öldü’
Saatçiliğin artık kaybolan mesleklerden olduğunu ifade eden Boyalı, “Bu meslek öldü artık. Kendi oğlum bile yapmak istemiyor. Yetiştireyim diye kaç kere uğraştım, istemedi. Yeni nesil talep etmiyor. Çin’den gelen saatler bu mesleğin şevkini kırdı. İnsanlar 20-30 liraya saat alıyor. Biz 10-15 liraya pil taktığımız halde buna bile çok diyor. Onun yerine sıfır saat alırım diye düşünüyorlar. Bugün bir saatin değeri, 150-200 lira. Duvar saatleri 200-300 liradan başlıyor. Hele bir de antikaları var ki, onlar çok pahalı, 3 binden başlıyor” dedi.