F.Bahçe’de 2022-23 sezon planlaması yapılırken Portekizli teknik direktör Jorge Jesus, sarı-lacivertli camianın adeta bam teline dokundu, Brezilya ekolünü yeniden başlattı.
Bu sezon şimdiye kadar Güney Amerika ülkesinden 5 transfer yapıldı. Gustavo Henrique, Willian Arao, Luan Peres, Lincoln Henrique ve Joao Pedro, Kadıköy’e gelen yeni Sambacılar oldu. Jorge Jesus’un başlattığı bu transfer serisi akıllara kulübün Brezilya futbol kültürüne yatkınlığını ve eski başarılı günleri getirdi. Fenerbahçe’nin Brezilya ekolüne yatkınlığını anlayabilmek için tarihi 1972 yılına geri götürmek gerek.
Çünkü efsane Brezilyalı Didi’nin teknik direktör olarak 1972-1975 dönemlerindeki tarihi başarıları kulübün DNA’sına güzel hatıralarla işlendi. Didi döneminde 2 lig şampiyonluğunun yanı sıra Fenerbahçeli taraftar futboldan da keyif almıştı.
Daha sonra uzun yıllar kulübe bir Brezilyalı girmese de o günler hafızalarda hep canlıydı, tazeydi. Didi’den tam 16 yıl sonra Fenerbahçe Burnu’ndaki kulüp binasına yeni bir Brezilyalı daha adım atıyordu. Bu sefer bir teknik direktör değil, bir futbolcu transfer ediliyordu: Gerson Caçapa… Tanju Çolak ve Oğuz Çetin anlaşmazlığı ile 10 numaralı formayı da alan Gerson, orta sahada tipik bir 8 numaraydı, 73 maçta 26 gol atarak kulüp tarihinin ilk Brezilyalı futbolcusu olmuştu. Gerson sonrası teknik direktör koltuğu tekrar bir Brezilyalı’da Carlos Alberto Parreira’da idi. 94 Dünya Kupası’nda Brezilya’yı şampiyon yapan Parreira, 1995-96 sezonunda da sarı-lacivertlileri lig şampiyonu yapmıştı. Artık tüm posterler: “Brezilya gibi Kanarya” sloganlarıyla çıkıyordu.
1996-97 sezonunda Parreira, vatandaşı Sebastiao Lazaroni’ye koltuğu devretmişti. Lazaroni; Old Trafford’da Manchester United’ı 40 yıl sonra yenmesi ve Ali Sami Yen’deki 4-0’lık Galatasaray zaferi dışında etki bırakamadı, sezon ortasında ayrıldı.
Ardından 1998 yılında 4 maçta 2 gol atan forvet oyuncusu Sergio Neves birçok taraftar tarafından hatırlanmıyor bile.. Esas Brezilya damgası 2000’lerde başladı. 2002 yılında orta saha Vicente Simao da çok hafızalarda yer bulamasa da, 2002-03 sezonunda büyük umutlarla gelen tipik bir pivot santrfor Washington, kalp ritmi bozukluğu yüzünden ayrılana kadar 12 maçta 9 gol atmıştı.
2003-04 sezonunda ise teknik direktör Christoph Daum, tıpkı bugün Jorge Jesus’un yaptığı gibi rotasını Brezilya’ya kırmıştı. Daum’la da zaten tarihi Brezilya günleri başladı Kadıköy’de…
Fabio Luciano, Mehmet (Marco) Aurelio, Fabiano Lima, Marcio (Mert) Nobre ve elbette heykeli dikilen büyük efsane Alex de Souza… Alex’in hanesine yazılan 344 resmi maçta 172 gol, 139 asist olmuş, taraftarlar hiçbir zaman unutamamıştı.
Daum’la gelen 2 şampiyonluk, 2006’daki Denizli’de kaybedilen unutulmaz lig finaliyle sarsılsa da 2006-07 sezonunda yani 100. yılda Brezilya’nın ‘Beyaz Pele’si’ Zico’yu getirmişti. Zico önce lig şampiyonu yaptı ardından Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynattı. 2007’de bu sefer tüm dünya ayağa kalkmıştı, futbolun gelmiş geçmiş en büyük sol beklerinden Roberto Carlos imza atmıştı.
Yıllar içerisinde Deivid, Edu, Andre Santos, Wederson (Vederson), Cristian Baroni, Diego Ribas, Fernandao, Luiz Gustavo, Josef de Souza, Giuliano ve Jailson gibi sevilen isimler de listeye eklendi.
Tam 28 futbolcu
Fenerbahçe tarihinde tam 28 Brezilyalı futbolcu forma giydi. İlk olarak 1992’de Gerson, İtalya’nın Bari takımından transfer edilmişti. Son isimse Flamengo’dan kiralanan Gustavo Henrique oldu. İşte sarı-lacivertli tarihte yer alan 28 Brezilyalı futbolcu: Gerson, Sergio Neves, Simao, Washington, Luciano, Aurelio, Fabiano Lima, Nobre, Alex de Souza, Edu, Wederson, Mateus de Souza, Roberto Carlos, Bilica, Andre Santos, Cristian Baroni, Diego Ribas, Fernandao, Fabiano, Josef de Souza, Giuliano, Jailson, Luiz Gustavo, Gustavo Henrique, Joao Pedro, Luan Peres, Lincoln Henrique ve Willian Arao.
Alex gibisi gelmedi
Fenerbahçe tarihinde en fazla gol atan futbolcular arasına giren, rekorlar kıran, şampiyonluklara adını yazdıran Alex de Souza, kulüp tarihinde heykeli dikilen ilk isim olmuştu.
Fenerbahçe ve Brezilya araştırması yaparken elbette Alex de Souza her zaman özel bir yere sahip… 2004-2012 yılları arasında sarı-lacivertli formayı giyen Alex, sadece kulüp tarihine değil Türk futboluna da adını altın harflerle yazdırdı. 3 lig şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası, 2 Süper Kupa, 2008’de Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final gibi başarılar, Alex’in kariyerinde yer bulmuştu.
344 resmi maçta 172 gol, 139 asist ise halen daha bir yabancı futbolcunun erişemeyeceği rakamlar… 2007’de 19 golle, 2011’de de 28 golle gol kralı olan Alex, kulüp tarihinde heykeli dikilen ilk isim oldu.
Brezilya Milli Takımı’na da 51 maçta hizmet edip, 14 gol atan, 2004’te Copa America’yı kaptan olarak kaldıran Alex de Souza, Kadıköy’e teknik direktör olarak döneceği günleri bekliyor. Şu anda Brezilya’da Sao Paulo’nun U20 takımını çalıştıran Fenerbahçe efsanesi, Türkiye’de taraftarların kalbinde hep özel bir yer tutuyor.
Roberto Carlos fırtınası
Sarı-lacivertlilerin Brezilyalı futbolcularla yakaladığı başarılar kadar içlerinde çok özel bir transfer de bulunuyor. 2007 yılında yani kulübün 100. yılında Real Madrid ve Brezilya Milli Takımı tarihine adını yazdıran gelmiş geçmiş en büyük sol beklerden Roberto Carlos, transfer edilmişti. 2007-2009 yılları arasında Fenerbahçe forması giyen Roberto Carlos, 104 maça çıktı, 10 gol attı. Roberto Carlos, Fenerbahçe’ye gelmeden önce 3 Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA Süper Kupası, 1 Dünya Kupası, 4 La Liga şampiyonluğu kazanmıştı.
Türk Brezilyalılar
2000’li yıllarda Türk pasaportu alan Brezilyalı yıldızlar dikkat çekti. Fenerbahçe’de Marco Aurelio, Mehmet Aurelio ismini alıp, A Milli Takımımızda da 44 maçta oynadı, 2 gol attı. Ayrıca Wederson, Gökçek Vederson olmuş, Marcio Nobre de Mert Nobre ismini almıştı.