Çalışma kapsamında marketlerden, zincir bayilerden ve restoranlardan alınan çiğ köftelerin yanı sıra öğrenciler, evlerde aile bireylerinin yaptığı örnekler de incelendi. Var ile öğrenciler laboratuvar koşullarında tüm malzemeleri steril hale getirerek çiğ köfte yaptı. Tüm bu örnekler incelendiğinde, etli olan çiğ köftelerin tamamına yakınında salmonella bakterisine rastlanırken, etli ve etsiz diğer örneklerde ise kötü hijyen koşullarından kaynaklanan E.coli ve E.coli O157:H7 adı verilen bağırsak kökenli bakteriler görüldü. Çalışmada ürünlerin mikrobiyolojik açıdan kirli olduğu ortaya kondu.
250 örnek incelendi
Prof. Dr. Işıl Var, 250 örneği incelediklerihi belirtirken, “Bu ürünü evde dahi hazırlayacak olsak temiz ortam, kişisel hijyen, temiz eller, temiz su, sebze ve yeşilliklerin iyi yıkanması, etin kaliteli olması ve mümkünse şu an çiğ köfteye hiç et konmaması ama içine konulan her şeyin çok iyi temizlenmiş, yıkanmış olarak hazırlanması, steril eldivenlerle yoğurma işleminin yapılması gerekiyor. İşletmelerde üretilen ürünler açısından da koşullar aynı olup mümkünse bu tür yerlerin denetlemelerinin artırılmasını önerebilirim” dedi.